24 Nisan 2013 Çarşamba

Annem usulü ENGİNAR

Yine iki arada bir derede girdim mutfağa :) Doğumdan önce evde yemeği Cücü gelmeden hemen önce yapardım. Bir daha ısınmasın pişer pişmez yensin diye. Zaten en sevdiğim şey de yaptığım yemeğin o akşam bitmesi, dolaba kalkmaması. Eğer zeytinyağlı pişirecek isem de sabah erkenden pişirirdim ki güzelce soğusun diye. Ama Cancan'ın gelmesi ile bu düzen değişti. Şimdi akşamları aç kalmayalım diye Can uyur uyumaz mutfağa giriyorum gündüzleri. önce kahvaltı ediyorum sonra hala uyanmamış ise yemeği yapıyorum. Bazen tam yemeğin ortasında uyanıveriyor. İşte o zaman  tam şenlik oluyor. Bir geliyorum onu eyliyorum, bir gidip 5 dakika daha yemek yapıyorum. Çok huysuzlanır ise onu arabasına koyup tek elle yemek yapmaya çalışıyorum. İlla iki ele ihtiyacım var ise ayağımla arabayı sallıyorum. Anlayacağınız çok eğleniyoruz yemek yaparken. Bugün de o günlerden biriydi. Cancan uyudu ben mutfağa girdim tam işimin ortasında uyandı ama yemeği ocağa koyana kadar zıpzıpda idare edebildim onu. Hayat kurtarıcımız zıpzıp :) yani ana kucağı her eve lazım astım oyuncaklarını önüne ben işimi bitirene kadar o oynadı. En son bir isyan etti ama o sırada da ben işimi bitirdim, enginarı ocağa koydum.
Son bir kaç seneye kadar sebzeyle aram pek iyi değildi. Ama hiç bir sebzeyi sevmezken bile enginarı seviyordum. Bayıla bayıla yiyordum. Özellikle de yapraklarını. İzmir'de hatta Ege'de enginarı yapraklarıyla da pişirirler. Bizim evimizde de hep böyle pişerdi. Akşam üstüne kadar İzmir'de herkesin bu şekilde enginar pişirdiğini zannediyordum. Ama Ece'yle konuşurken aaa ne değişik yapmışsın dedi. Anladım ki bu İzmir usulü değil annem usulu enginarmış. Zeytinyağlı hafif ekşili yemekleri seviyorsanız afiyet olsun...

Malzemeler

  • 3 - 4 tane enginar
  • 5 - 6 adet taze sogan
  • 2 adet limon
  • 1 tatlı kaşığı un
  • Bir kaç dal dereotu
  • Zeytinyağı
  • 2 tane küp şeker
  • tuz
Yapılışı
 Öncelikle bir kabın içerisine su doldurup bir limonun suyunu sıkıyoruz. Limonları atmıyoruz onları enginarları soyarkeen ovmak için kullanacağız. Ve enginarlarımızı yapraklı şekilde ayıklıyoruz. Bilmeyenler için fotoğraflarla anlattım aşağıda.






Daha sonra taze soğanlarımızı güzelce yıkayıp doğruyoruz. Bir tencereye bir miktar zeytinyağı koyup tuz şeker ve taze soğanları ilave edip 3 - 4 dakika kadar kavuruyoruz. Zeytinyağının miktarını tıpkı tuz gibi herkes kendi damak zevkine göre istediği gibi ayarlayabilir.  Daha sonra enginarları da tencereye koyuyoruz. Büyük bir bardağın içine bir limonun suyunu sıkıp üzerini su ile tamamlıyoruz. Daha sonra bu suya 1 tatlı kaşığı unu ilave edip topak olmayacak şekilde karıştırıyoruz. Un ne tepeleme ne de silme olacak. İkisinin arasında. Bu suyu da tencereye ilave edip tenceremizin kapağını kapatıp altını kısıyoruz. Yaklaşık 40 dakika içinde yavaş yavaş pişiyor yemeğimiz bu arada 1 kere enginarları parçalamadan karıştırıyoruz.
Tencerenin altını kapattıktan sonra dereotlarını ince ince kıyıp üzerine serpiyoruz. Soğuduktan sonra servis yapabiliriz.

Püf noktaları

  • Enginarların yapraklarının çok açık olmasın
  • Enginarlar çok büyük olmasın
  • Ellerinizin kararmaması için ayıklamadan önce ellerinizi limonla ovun

Hiç yorum yok: