28 Şubat 2013 Perşembe

Bu bir şikayettir... -Bodrum Acıbadem Hastanesi-

Sabah 7'de oğluşu emzirmek için uyandım. Can Beyi aldım uyandırdım, emzirmeye başladım ama sağ kürek kemiğimin altında bir ağrı başladı. Hani kulunç oldu deriz acır, ağrır kolunu kaldıramazsın, öldürmez ama süründürür bir ağrı vardır. İşte öyle ağrıyordu. Ama bir süre sonra ağrı şiddetlenmeye başladı. Can'ı babasına verdim, yatırdı. Bende yattım ama ne mümkün ağrı git gide arttı.Cüneyt'in evden çıkma vakti geldiğinde artık öyle bir hal almıştı ki nefes alamıyordum. Kürek kemiğimin altından başlayan ağrı koltuk altımdan göğsüme doğru geliyor, nefesimi kesiyordu. Ağrıdan ağlıyordum artık. Hal böyle olunca hastaneye gitmeye karar verdik. Alelacele çıktık. Oraya mı gitsek buraya mı gitsek derken en yakın Bodrum Acıbadem Hastanesi diye oraya gittik. Ve başımıza neler geldi???

Daha hastaneye gitmeden aradık. Ağrıyan kürek kemiği olunca ortopediste gitmek gerekir diye düşündük ve doktorun müsait olup olmadığını sorduk. Hastaneye girdiğimizde saat 9'du. Doktorun sekreterine gittik giriş yaptırdık ama doktoru bulabilene aşkolsun. Doktorumuz sözüm ona visite çıkmış ama ne cep telefonuna bakıyor ne gören var kendisini. Neyse 15 dakika sonunda geldi. (Ben bu arada ağrıdan nefes alamamaktan ağlıyorum) Ve tam bir özel hastane ritueli olarak muayene bile etmeden bir film çektirelim  bir de sizi dahiliyeye yönlendirelim dedi. Tamam dedik. Film çekildi. Sonra bizi acildeki girişim odasına aldılar. Ortopedistimiz geldi. Sizi Kalp ve Damar Cerrahına yönlendirdim, bir de o görecek dedi, dahiliyeden vazgeçmiş belli. Bu arada nefes alırken çok acıyo dedim ya oksijen bağladılar. Diyorum ki nefes alabiliyorum sadece çok canım yanıyor. Olsun olsun dediler. Aaa hakkını yemeyeyim  sırtımı dinledi bir de çektirdiği filme baktı ortopedistimiz. O gitti arkasından  Kalp ve Damar Cerrahı geldi. Ne yaptı dersiniz sırtımı dinledi ve çekilen filme baktı, bir tahlil de o istedi. Doğum sonrası emboli olabilir dedi. Tahlil için kan aldılar, yarım saate çıkar dediler. 40 dakika geçince sorduk, ık mık ettiler laboratuarı aradılar. Bu arada Cücü kanı bulamadıklarını duymuş. Sonra ben hemşireye sordum. Yok, yok kan kayıp değil bakıyorlar tahlilinize dediler. Kan alındıktan 1 saat 20 dakika sonra kan pıhtılaşmış tahlil yapamıyoruz tekrar kan alınması lazım dediler, çocuk kandırır gibi... Yaa Özel hastanede acilde sadece bir tek hasta ben varken kanı kaybettiler. Biraz yoğun olsalar ne yapacaklar acaba. Yeniden kan alındı, yeniden bekledik. Bu arada tabi ki iyice sinirimiz gerildi. 9:00'da girdiğimiz hastanede 11:30 olmuştu ve hala hiçbir sonuç alamamıştık. Sonunda kan tahlili çıktı. Bu sefer kardiolog olan başhekim geldi. Sırtımı dinledi, filme baktı, tahlil sonuçlarına baktı. İtiraf etmeliyim en ilgili doktor kendisiydi. Birkaç muayene daha yaptı, birde Eko kardiografi çekti. 
VE SONUÇ... BASİT BİR KAS AĞRISI.

Eee zaten biz bunu bilerek geldik, belki beni biraz rahatlatırlar diye ama anlatamadık derdimizi. Bir yandan birşey atlamak istememelerini anlıyorum ama bu kadar uzun süre bekletilmek bomboş hastanede kan örneğinin kaybedilmesini,ağrıdan ağlayan hastanın bu kadar bekletilmesini anlamıyorum. Sonuç olarak ben beklerken ağrım hafifledi. Emzirdiğim için ağrım da hafifleyince öylece gönderdiler beni. Tek tavsiye sıcak kompress ve masaj :) Zaten doktora gitmesem de o sürede geçecekti ağrım... Neyse ders oldu bize bir daha Bodrum Acıbadem'e  mecbur kalmayız inşallah. 

Bugün itibariyle Acıbadem'le olan tüm bağlantılarımızı kesiyoruz. Çocuk doktorumuzu ne kadar sevsek de güvensek de bırakacağız olanlar yüzünden. Bugün benden aldığı örneği kaybeden yarın çocuğun tahlilini başkasıyla karıştırır. Her şey beklenir vallaha..

25 Şubat 2013 Pazartesi

Nutellalı Krep :)

Hem çok basit hem de masadaki herkesin ağzının suyunu akıtacak bir tatlı :) NUTELLA'lı KREP... Nutella'yı sevmeyen heralde çok az insan vardır. Biz eve Nutella aldık mı Cücü'ye hep söylerim yaratıcıol tahmin edemeyeceğim biryere sakla kavanozu diye çünkü benim olduğum evde ömrü çok kısa :) Mümkün olduğunca da eve almamaya çalışıyoruz. Ama haftasonu Cücüyle iddaya girdim ve kaybettim. İddaya göre Cücü kazanırsa ben Nutella'lı krep hazırlayacaktım ben kazanırsam da 45 dk masaj :) Cücü kazandı... Dün Nutellamızı aldık. Bugün akşamsa yemekte sadece zeytinyağlı ıspanak ve yoğurt vardı. Çünkü arkasından Nutellalı kreplerin içine düştük :) İçine düştük diyorum çünkü sonunda hepimizin elleri, ağzı çikolata içindeydi:)


Malzemeler

1 bardak süt
1 bardak su
1 tatlı kaşığı tuz
2 yumurta
Yaklaşık 1,5 -2 bardak un

Önce süt, su, yumurta ve tuzu çırpıyoruz. Sonra unu kaşık kaşık ekleyip güzelce içinde hiç topak kalmayacak şekilde çırpıyoruz. Hazırladığımız karışımdan ben 9 tane krep çıktı. Hazırladığınız karışım hem sulu hemde kepçeye aldığınızda ağır olmalı. Nasıl diye sormayın ablamda bana aynen böyle anlatmıştı ve ben krep yapmayı hiç beceremeyen insan başardım. Hem de artık hiç bir krebim dağılmıyor, parçalanmıyor. Her seferinde babanda mı krep ustasıydı beee :) gibi bir nidayla masaya gelebiliyorum.


Krepleri pişirirken ocağınızın en büyük gözünü kullanın ve her seferinde sıvı yağ ile tavanızı yağlayın. Asıl püf nokta ise tavanızın  çok iyi bir şekilde kızmış olması... Ve güzel bir krep tavanızın olması.

Herkese afiyet olsun...

12 Şubat 2013 Salı

CAN'lı günler...

Tam 11 gün oldu Can Bey aramıza katılalı... 11 gün nasıl geçti, ne yaptık, neredeydik, neler yaşadık hepsi hayal meyal :) Daha önce doğum yapanlarınız bilir ilk zamanlar bebeğin düzeni olmadığı için sizinde pek düzeniniz olmuyor hele ki bir de tecrübesizseniz benim gibi her saniyeniz ayrı bir macera oluyor. Daha önceden kabullendiğimiz gibi oldu evin Genel Müdürü artık Can OLGUN... O ne derse o... Uyuyalım diyor uyuyoruz. Yok ben bu gece nöbete tutacağım sizi diyor tamam diyoruz.

Can babasına benzeyen bir bebek, uyku konusunda bile.... Canı istemez ise uyandırmak öyle zor ki... Söylenen tüm yöntemleri deniyoruz. Altını açmak, soymak, gıdıklamak, ayaklarını sıkıştırmak... Uyumak istiyorsa benim oğluşuma hiçbir numara sökmüyor.

Uzun lafın kısası Can Bey ve ben gayet iyiyiz... Doğum hikayemizi yakın zamanda yazmaya niyetim var ama tabi Can izin verirse :)